JOSE SANCHO – EROTİK DOĞA
- Yağmur Çakan
- 19 Kas 2017
- 2 dakikada okunur

Kadere inanır mısınız bilmem ama “Coğrafya kaderdir.” sözüne inanmanızı öneririm. Hem pozitif bir temeli de var bu sözün, sosyoloji henüz bir disiplin olarak ortada yokken sosyolog diyebileceğimiz bir düşünüre, İbn-i Haldun’a ait bu söz. Pera Müzesi’nde Sancho’nun sergisini gezerken bu sözün doğru-luğunu iliklerime kadar hissettim.
Heykeltıraş bizden çok uzak bir coğrafyada, bir Orta Amerika ülkesi olan Kosta Rika’da doğmuş ve halen orta yaşıyor. Ekvator ülkesi olmasından mütevellit, yağmurlardan fazlaca nasiplenen bu topraklarda ağaçlar hep ince ve çok uzun. Sancho’nun heykelleri de öyle: ince ve uzun. Sokakta- ve ormanlarımızda,kaldığı kadarıyla- göremeyeceğimiz hayvanlar var: karınca yiyenler, lemurlar,tembel hayvanlar...
Sancho’nun-ve hepimizin- hayran olduğu iki temel nokta var: doğa ve kadınlar. Doğanın da dişi bir karakteri olduğunu, bereketi ve doğurganlığı sebebiyle ona “ana” dediğimizi var sayarsak, hayran olduğu temel noktanın “dişilik” olduğunu söylebiliriz.Sancho, eserlerinde kadın bedenini şehvetten ziyade doğurganlık özelliğiyle ön plana çıkarır.

Sanatçının malzeme yelpazesi oldukça geniştir. Doğrudan ağaç oyması eserleriyle birlikte mermer ve granit çok kullandığı madenlerdir. Bunun dışında çelik kullanır; paslanmış hurda malzemeleri bir araya getirerek yeniden yaratmalar yapar.
Özellikle mermer işlerinin pürüzsüz yüzeyleri insanda karşı konulamaz bir dokunma-hatta sarılma- isteği uyandırır.

Sancho’nun en dikkat çekici heykelleri şüphesiz yılan figürleridir. Yılan onun için zerafet,sakinlik ve öldürücü kuvvetin gizemli bir bileşimidir.Yaşadığı topraklarda Kolomb öncesi kültürde yılan özgürlü-ğün simgesidir. Belki de bu eserlerinde asimile edilmiş bir toplumun sessiz isyanı hakimdir?
“Hayvanlarla konuşmuyorum,onların özünü yakalıyorum.”
Bir heykel sergisinde ışıklandırmanın ne kadar önemli olduğu, eserin dokusuna ve anlatmak istediğine paralel gitmesi gerektiğini düşünüyorum. Pera Müzesi’nin bu konuda hakkını vermek gerekir. Sanatçının da istediği üzere, saydam etkiler yaratılmıştır. Sanatçı eserlerindeki saydamlığı şeffalık olarak yorumlar; bazen bu şeffaflığı mermeri arkasındaki şekiller belirginleşene kadar incelterek elde eder, bazen de malzemeyi deler veya ikiye böler.
Sancho, çocukken hep marangoz olmak istemiş; ama bir şekilde ekonomi okumuş ve bu işi yapmış. Amatör olarak hep sanatla uğraşsa da profesyonel anlamda heykeltıraş olmaya kırk yaşından sonra karar vermiş. Halen, evinin bahçesindeki atölyesinde- aynı zamanda bir küçük müzedir- çalışmalarına devam ediyor.
Bir tutkunuz varsa sevgili okur,ve gerçekse asla yakanızı bırakmaz. Ona direnmeyin, izin verin. İnanın,dünya öyle daha güzel olacak. Dünyayı sanat kurtaracak.
30.7.2017
Bostancı
Comments