top of page
Ara

HAKİKAT, ELBET BİR GÜN

  • Yağmur Çakan
  • 4 Şub 2020
  • 2 dakikada okunur

HAKİKAT, ELBET BİR GÜN

TİYATRO D22

'Bizim deli dediklerimiz, kendi gerçeğini kaybetmiş kimselerdir.'

Bir insanın hasta olduğunu anlamak ne kadar kolay; peki ya toplum hastaysa? Bir bakışta anlayabilir miyiz öylece? Kabul edebilir miyiz peki hasta bir toplumda yaşadığımızı? Devam ettire-bilir miyiz peki bu toplumda akıl ve ruh sağlığımızı?

Konusu hakkında hiçbir şey okumadan girdim oyuna; bilerek yaptım bunu, bakalım metni neresinden kavrayabileceğim diye. Talihsizliğim baya çetin bir metinle karşılaşmam oldu; bu metin ki Berkay Ateş'e 2017 yılında Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü'nü kazandırmış. Oyunu durdursam da şu cümleyi not alsam dediğim o kadar çok replik oldu ki... Konu bütünlüğünü kavramakta zorlansam da metnin dili içime çok sindi, çok beğendim.

Oyunun ne hakkında olduğunu anlamaya çalışırken kafam çok farklı yerlere gitti. Topuklu ayakkabı ve perukla mektup okuyan bir erkekle başladı sahne; dedim tamam trans bir bireyin hayatı herhalde. Sonra Mukadder öğretmenin avizesinden vazgeçemediği, Seda Türkmen'in oyunculuğuyla şahlanan tirat sahnesini izleyince dedim apartman yıkılıyor, kentsel dönüşüm hakkında herhalde. Sonra, Gizem Erdem'in salkım söğüt sahnesi ve 'Kıydılar bir ağaca' şarkısıyla dedim ki oyun Gezi'yi anlatıyor. Sonra kendime dedim; sen neyi arıyorsan o karşında işte, bu oyun bizi anlatıyor. Herkesin bildiği ama dile getirmekten korktuğu o 'gerçekleri' anlatıyor.

Berkay Ateş'i ilk defa Abluka filmiyle tanıdım. Oyunculuğuna yine laf yok; ama benim için artık yazarlığı ön plana geçti. Tiyatro metni oynanmak için mi yazılmalı yoksa edebi bir değeri olmalı mı? Konuşmalar günlük dile ne kadar yakın olmalı? Seyirci her dediğimizi hemen anlamalı mı yoksa oyunun akıp gitmesi pahasına bir durup soluklanmalı mı? Kafamdaki bu sorulara dair tüm cevapları Berkay Ateş'in metninde buldum. Kalemini o kadar dengeli kullanmış ki hem anlıyorsunuz hem de hayran kalıyorsunuz.

Sahneyi kirleten oyunları hep sevmişimdir. Oyuncuların çocuklaştığı sahneleri daha bir kıskandım bu yüzden; ekibin enerjisi mükemmeldi. Maskeler çok kullanışlıydı; anlatılanın distopik de olsa bir masal olduğuna hizmet ediyorlardı. Yine de rejiyi zaman zaman zorlayan bir yığılma vardı dekor anlamında. Işık kullanımlarını özellikle sorgu sahnesindeki geçişleri beğendim.

Oyunu izlerken kafanız çokça karışabilir; sadece izlediğiniz sahnenin tadını çıkarın. Finalde incelikli bir kurguyla her şey yerine oturuyor ve Tiyatro D22 ekibi kocaman bir alkışı hak ediyor. Cesaretiniz için tebrik ederim. Sesimiz olduğunuz için teşekkür ederim.

Yazan: Berkay Ateş

Yöneten: Serkan Salihoğlu

Oyuncular: Gizem Erdem, Seda Türkmen,Emir Çubukçu, Can Kullan,Berkay Ateş

04.02.2020

Yağmur Çakan

Comments


You Might Also Like:
bottom of page